Ah Dünya! Sen güneşe pervane, Bense hala senin derdinde...
Yerel Haberci
Hava Durumu
Arşiv
Gazete Manşetleri
RSS Beslemeleri
Linkler
// echo $giris_bas;
AnaSayfam Yap
Sık Kullanlanlara Ekle
Bize Ulaşın
Ana Sayfa
Foto Galeri
Video Galeri
Linkler

Ah Dünya! Sen güneşe pervane, Bense hala senin derdinde...

Facebook'ta paylaş
07/12/2019 , 11:36:56

 

Saatler, günler, haftalar, aylar su misali...

 

Akıp gidiyor avuçlarımızın arasından.

Sahi tutabilen var mı?

 

Zaman acımasız, zaman cömert...

 

2010'lu yılları alırken elimizden yepyeni yıllar seriyor önümüze.

 

Ama öyle kolay değil elbet..

 

Sürenin de rızkının da yazılı olduğu bir labirent yıllar ...

Labirenti çözüp sonuna da gelmeye korkuyorsun çıkmaza girmeye de.

 

Hayat işte...

 

Yol ayrımları önünde, kalem elinde...

 

 

Bu yazımda biraz anneannemi anlatmak istiyorum size;

 

 

Ah Canım anneannem ne temiz, ne çalışkan kadındı!

 

Bayram geceleri 2’de kalkar akraba konu komşu gelecek diye tepsilerce börek yapar, sarmalar sarardı.

 

Mideme dokunur korkusuyla bir lokma yemez, sofraya dahi oturmaz önüne aldığı tepside ki iki üç zeytini katık ederdi rendelediği domates bir parça kuru ekmekle.

 

 

Evi her daim buz gibiydi. Soda şişelerini atmaz üzerine danteller örer mum koyar mumluk yapardı. Kül tablaları bile hiç üşümez dantellerle sarmalanırdı.

 

 

Ayakları tutmasa bile iki büklüm tabureden destek ala ala yürür hiçbir işini kimseye bırakmazdı. Bırak üst baş çorap; koltukları bile yamardı.

 

 

Kocaman bir evi vardı.

 

Salonun camı en güzel sokağa, yemyeşil ağaçlara bakardı.

 

Ama o, evin iki koltuğu zor alan en ufacık odasında oturur, yatar yemeğini bile orada yerdi.

Evin her tarafını siler süpürür, didinir; hiç bir yerini kendisi için kullanmazdı.

 

Ayakları tutmadığı için ayda yılda bir kez dışarıya yardımlarla çıkar, tek manzarası olan  balkonunda güneşe karşı oturur gelen geçene bakıp zamanla küsmeden yaşar giderdi.

 

Salonunda bir büfesi vardı.

 

İçinde ki danteller öyle bir kolalanıp ütülenirdi ki hani jilet gibi derler ya tam da öyle.

Kolalı dantellerin üzerine en güzel fincan takımlarını koyar bir gün bile alıp oradan kullanmazdı.

 

Günler çocuklarına yetişmeye çalışmakla, tarhana, domates salçası, reçel yapıp dağıtmakla geçerken bir gün anneannecim çok hasta oldu, yatağa bağımlı kaldı.

 

Tüm gün uyuyor burnundan beslenebiliyordu ancak.

 

O silip silip hiç oturmadığı salonuna bir yatak koyuldu. Üç ay salonda uyudu.

 

Kalabalık olduğumuz bir gün kahve yapmak istedim gelenlere, yeterli fincan yoktu.

 

Bir büfeye baktım bir anneanneme.

 

Aldım hızla, kullanabilmek için yıkamak isterken elimden kaydı gitti...

 

Düşmesiyle kırılması bir oldu.

 

Anneannem görse bile biliyorum hiç kızmadı.

 

 

Ama kırılan bir fincan değil adeta bir ömürdü.

 

Boğazım düğüm düğüm gözlerim nemli, özür diledim içimden.

 

Her şey gözümün önünden geçip gitti.

 

Keşke sağlığında O'na geldiğimde açsaydım büfeyi, alsaydım anneanneciğimi salonun başköşesine, en güzel kahveleri sunsaydım. Sen çok değerlisin ne olur kendi kıymetini bil diye anlatsaydım.

 

Şimdi anneannem öldü.

 

Büfe yetim, danteller tozlu, fincan takımı kırık, oyalayıp hiç takmadığı onlarca yazma suskun, küskün…

 

O'na anlatamadım ama sizlere anlatmak istiyorum.

 

Günlerimiz akıp gidiyor 2010'lar geçtiği gibi nasibimizde yaşamak varsa 2020'lerde geçip gidecek.

 

Yeni yılda sizden daha değerli hiç bir şey yok!

 

Sağlığınızın, sevdiklerinizin kıymetini bilin.

 

En güzel tabaklarınızı çıkarın, en güzel fincanlarınızda kahvelerinizi sevdiklerinizle paylaşırken zamanın bile sizi takdir edeceği yıllar yaşayın.

 

Hiçbir şeyi yarına ertelemeyin, seviyorsanız gidin söyleyin.

 

Kırgınsanız, anlatmaya çalışın nedenini darılmak için bahaneler değil barışmak için çareler arayın!

 

 

Ne diyor Cemal Süreya;

"Hayat kısa, kuşlar uçuyor"...

 

 

Saygılarımla...

 

Henüz Yorum Yapılmamış. İlk Yorumu Siz Yapmak İstermisiniz ?


Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
28/03/2024 , 16:03:51
SİYASET
28/03/2024 , 15:56:21
SİYASET
28/03/2024 , 15:06:56
SİYASET
27/03/2024 , 12:57:25
AKTÜEL
26/03/2024 , 20:36:37
SİYASET
26/03/2024 , 20:20:08
SİYASET
 
Köşe Yazarları
Köşe Yazarları
Editörün Seçtikleri
Gaziemir'den Tüm Dünyaya Yerel Haberler. Bizi Aşağıdaki Sosyal Medya Hesaplarından Takip Edebilirsiniz.
Bizi Takip Edin