Ne filmler seyrettik bir zamanlar yıldızlı semaların altında
Yerel Haberci
Hava Durumu
Arşiv
Gazete Manşetleri
RSS Beslemeleri
Linkler
// echo $giris_bas;
AnaSayfam Yap
Sık Kullanlanlara Ekle
Bize Ulaşın
Ana Sayfa
Foto Galeri
Video Galeri
Linkler

Ne filmler seyrettik bir zamanlar yıldızlı semaların altında

Facebook'ta paylaş
“Yazlık Açık Hava Ferah Sineması, Slyvester Stallone’ nin Rocky 4 filmiyle bu yaz da kapılarını sizlere açıyor. İtalyan aygırı boksör Rocky Balbao ile Rus boksör Ivan Drago’nun karşı karşıya geldiği Rocky 4 filmi bu akşam saat sekizde Ferah Açık Hava Sineması’nda gösterime girecektir. Bütün sinema severleri bekliyoruz.’’
12/05/2021 , 12:25:57 Hit: 550

 

     70’li 80’li yılarda mayıs ayının gelmesiyle camları film afişleriyle kaplı, modifiye bir arabanın üstüne bağlanan hoparlörlerden yayılan bu anonslarla, ekim ayına kadar sürecek yazlık sinema sezonu açılırdı.

      Yaz aylarının gelmesiyle sinemaya gidip film seyredeceğimizi bilmek, sinemanın yerli ve yabancı sanatçılarını yıldızlar altında izleyeceğimizi düşünmek bizlere tarifsiz bir heyecana sürüklerdi.  

Sosyal etkinliklerimizin kısıtlı olduğu, televizyonun hayatımıza tam anlamıyla girip bizi esir almadığı o yıllarda yazlık sinemalar hayatımıza renklilik ve heyecan katar, sosyal yaşantımızın önemli bir parçasını oluştururdu.

     O dönemde her mahallenin kendine özgü bir yazlık sineması olduğu için; Filmleri otobüse, dolmuşa binmeden, rezervasyon yaptırmadan, Büyük -küçük, konu-komşu,  kadın -erkek yürüyerek ,zahmet çekmeden izlemeye giderdik.

     Ahşap panolardaki film afişlerine dakikalarca baktığımı, afişlerin sağına soluna asılan film karelerini hayretle incelediğim o yaz günlerini unutmak ne mümkün.

     Saat 20.00 gibi günün son ışıkları altında ilk film, saat 22.00 gibi de ikinci film beyazperdeye yansıtılırdı. Seyircisiz bir akşam bile geçmezdi sinemalar dolar taşar hatta açık hava sinemalarının etrafındaki  evlerin balkonlarında, teraslarında, çatılarında misafirler eksik olmazdı.

     Toplum baskısı olmadan kızlı erkekli gidilebilen mekânlardı. Âşıkların bakışması, görüşmesi, buluşması için bulunmaz bir fırsattı yazlık açık hava sinemaları.

     Nice sevdalara, hayallere, arkadaşlıklara, neşeli günlere, şen şakrak sohbetlere tanıklık etti bu mekânlar.

     Birbirine bağlanmış mavi veya beyaz renkli tahta sandalyelerde  yorulmadan saatlerce film seyrederdik. Nerde şimdiki gibi konforlu rahat  sinema koltukları ?

     Rahatına düşkün olanlar  evlerinden minder getirir ya da sinema girişinde  satın alırlardı.

Oturmaktan kaskatı kesildiğimiz tahta sandalyelerde ayaklarımız da rahat etmez ; betona, kuma, çakıla, toprağa, değerdi.

     Açık hava sinemalarında ne keyifle çıtlatırdık o çiğdemleri (çekirdek) . Hala damağımdadır tadı tuzu.   Kabuklarını biriktirmez çıtlatıp çıtlatıp rahat rahat atardık yerlere. Bu rahatlıktı belki de dünden bugüne damaklarımızda kalan.

     Dilimizde damağımızda kalan çiğdem tuzunun kuruluğunu, içimizin hararetini  beyazperdenin altındaki   büfeden satın aldığımız buz gibi   Huzur, Cincibir sade gazozlarını içerek söndürürdük.

 

     Bu eğlencenin belki de tek günah keçisi makinistti. Ses ve görüntü aksayınca, kareler donunca veya makinist bazı kareleri makasladığında! dakikalarca, ıslıklanır protesto edilirdi.

     Final sahnelerinde heyecan,  gerilim zirvede olurdu.  Kahramanın kazanmasıyla birlikte kendinden geçen seyircilerin  alkış tufanı , sinemanın beyaz badanalı yüksek duvarlarını aşıp gecenin sessizliğinde yankılanırdı.

     Ne filmler seyrettik bir zamanlar yıldızlı semaların altında …

     ‘’Kanun Adamı’’ Şöför Nebahat’’  ‘’Kara Murat’’ ‘’Neşeli Günler’’ Devlerin Aşkı’’ ‘’Dila Hanım ‘’Çiçek Abbas’’ ’’Canım Kardeşim’ ‘Jaws’’ ‘’Mavi Boncuk’’  ‘’E.T’’ ‘’Kutsal Hazine Avcıları’’ ‘’Yıldızlar Savaşı’  ‘’ Elm Sokağında Kabus’’ ‘’Mavi Göl’…  gibi. O yıllara ait filmlerin belleklerinizde  tazeliğini koruduğunu düşünüyorum.

     Bu beyaz perdelerde bir zamanlar  ne ünlü yüzler tanıdık …

Sadri Alışık, Türkan Şoray, Cüneyt Arkın, Ayhan Işık, Fikret Hakan , Ediz Hun,Fatma Girik, Eşref Kolçak,Erol Taş,  Alain Delon , Jean Paul Belmando, Brooke Shields , Tom Cruise, Harrison Ford, Charles Bronson , Henry Fonda, Al Pacino, Robert De Niro  gibi daha nicelerini   beyazperde sayesinde  tanıdık.

     Bir zamanlar Yeşilçam filmlerinin dillere pelesenk olan bu replikleriyle  ne  şakalar yaptık. Zaman geçip gitse de hiçbirini unutamadık.

     ‘’Güzel olduğunuz kadar küstahsınız’’

     ‘’Senin annen bir melekti yavrum’’

     ‘’Reca ederim! Duygularımla oynamayın ’’

     ‘’Bana yıllar önce çılgınca sevdiğim bir kadını hatırlattınız.’’

     ‘’N’ayır N’olamaz !’’

     ‘’Amca size baba diyebilir miyim?’’

     Gel zaman git zaman televizyonun her haneye girmesi, çok kanallı programlara geçilmesi, evlerimize videonun girmesi ile elimizi ayağımızı  çekmeye başladık açık hava sinemalarından.

Her akşam kapalı gişe oynayan filmler  boş sandalyelere oynuyordu  artık.

     Derken gün geçti değişti devran.  İndirdiler kepenkleri birer birer açık hava sinemaları. Boş kalan araziler kuru otlarla, dallarla doldu. Duvarlar çatlamaya çökmeye, beyaz perdenin boyaları dökülmeye yıkılmaya başladı.

     Zamanın acımasızlığına yenilip sahipsiz kalan bu mekanlar, bir daha geri dönmemek üzere aramızdan  ayrılıp gittiler sessiz sedasız.

     Üzerlerine bir de betondan apartmanları, katlı otoparkları dikiverdik mezar taşları misali.

     Şimdilerde ise  açık hava sinemaları nostalji adı altında başka bedenlerde tekrar yaşatılmak istense de, yetmişli seksenli yıllara ait o ruh  bir daha dönmemek  üzere çoktan uçup gitmişti . Bizlere de ardından bu dizeleri  mırıldanmak düştü.

     "Gölgesinde mevsimler boyu oturduğumuz,

     Hep el ele vererek hayaller kurduğumuz,

     Kimi üzgün kimi gün neşeyle dolduğumuz,

     O ağacın altını şimdi arıyor musun?

     O güzel günler için bilmem yanıyor musun?

 

     Esen kalınız …

Henüz Yorum Yapılmamış. İlk Yorumu Siz Yapmak İstermisiniz ?


Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
24/04/2024 , 12:27:43 Hit: 550
GAZİEMİR
24/04/2024 , 11:43:42 Hit: 550
YAŞAM / MAGAZİN
23/04/2024 , 13:37:14 Hit: 550
AKTÜEL
23/04/2024 , 13:32:29 Hit: 550
GAZİEMİR
21/04/2024 , 16:19:04 Hit: 550
GAZİEMİR
21/04/2024 , 15:51:55 Hit: 550
SPOR
 
Köşe Yazarları
Köşe Yazarları
Editörün Seçtikleri
Gaziemir'den Tüm Dünyaya Yerel Haberler. Bizi Aşağıdaki Sosyal Medya Hesaplarından Takip Edebilirsiniz.
Bizi Takip Edin