Gaziemir Belediye Meclisi’nde özellikle CHP grubunda son zamanlarda yaşanan gerginliğin 2021 bütçe görüşmelerine yansır mı başlıklı yazımdan sonra, parti içinde hayli hareketli bir süreç yaşandığının altını çizmekte yarar var!

15 Ekim günü toplanan Gaziemir Belediye Meclisi’nde 2021 Bütçesi görüşmelerinde beklendiği üzere çok büyük bir tartışma yaşanmadan kabul edildi.

Görüşmeleri kısaca şöyle de özetlemek mümkün; Bütçe tartışmalarında iktidar iktidar gibi, muhalefette muhalefet gibiydi!

Gelin şimdi 2021 bütçesi görüşmelerini biraz detaylandıralım.

2021 Gelir-Gider Bütçesi aynı zamanda Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda göreve geldikten sonra kendi döneminin ikinci bütçesi olma özelliği taşıyor. Son yıllarda ülke ekonomisinin yaşadığı mali sıkıntı ve daralmaların üzerine bir de üstüne yaşanan ve devam eden pandemi süreci tüm bütçeleri olumsuz yönde etkiledi. Belediyenin en önemli kaynağı olan ve ülke genelinden tahsil edilen vergilerden gelen payların kimi aylarda yüzde elli civarında azaldığını mecliste ifade eden Başkan Arda 2020 için öngörülen bütçenin ise yüzde 70’ler seviyesinde gerçekleşmesini beklediklerini söyledi. “Evet 2021 bütçesinin 195 milyon lira olarak belirlerken bunu bir yerde temenni ediyoruz. Zira pandemi sürecinin 2021’de de etkilerinin olacağı şimdiden belli” diye ekledi. Hükümetten bu yıl içinde ilk kez 4 milyon liranın üzerinde bir pay geldiğinin altını çizen Arda teşekkür etmeyi de ihmal etmedi.

CHP VE MHP TAM KADRO MECLİSTEYKEN 9 AK PARTİLİ ÜYEDEN 5’İ TOPLANTIYA KATILDI.

Bütçe görüşmeleri öncesinde siyasi parti kulislerinde ve muhalif çevrelerde CHP belediye meclis grubunun takınacağı tavır konusunda çok farklı düşünceler dile getiriliyordu. Hatta belediye kanununun meclisin görev ve yetkilerini yeterince incelememiş bazı muhaliflerde bütçenin meclisten geçmeyeceği yönünde beklenti dahi oluşturulmuştu. Gaziemir Belediye Meclisi’nde muhalefet olan Ak Parti ve MHP’nin 2021 bütçesine ret oyu vereceği herkesin malumuydu. Muhalefete, bazı CHP’li üyelerin de katılması halinde ise yerel iktidar partisine ‘gol atılması’ bile söz konusu olabilirdi. Bütçenin az bir farkla geçmesi bile muhalefet açısından en azından ‘surda bir delik açma’ stratejisi açısında puan getirebilirdi!

Ancak öyle olmadı. CHP’nin 20 meclis üyesinin tamamı meclis toplantısına katılırken, 2021 bütçesinin kabulü yönünde de oy kullandı. MHP sahip olduğu iki meclis üyesi ile toplantıda yerini aldı. Muhalefet stratejisi gereği de eleştirilerini sıraladığı bütçeye ret oyu kullandı. Muhalefetin büyük partisi olan ve 9 üyeye sahip Ak Parti’den ancak 5 üye meclis toplantısına katıldı. Ak Parti grubu eleştirilerini ifade ettikten sonra bütçeye ret oyu kullandı. Arda döneminin ikinci bütçesi olan Gaziemir Belediyesi 2021 Gelir-Gider Bütçesi CHP’li üyelerinin verdiği (20’ye 7) açık ara oylarıyla kabul edildi.   

Bütçesi açık ara oylarla kabul edilen Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda CHP grubuna teşekkür ederken hayli keyifliydi.

Meclis öncesi İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in de katıldığı, Gaziemir İlçe Başkanı Kasım Özkan’ın başkanlık ettiği CHP Meclis Grubu, aylar sonra ilk kez tam kadro toplandı. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ile CHP İl Başkanı Deniz Yücel arasında yaşanan kısa tartışmanın dışında grup toplantısında uzlaşı hakimdi. Bu durum doğal olarak bütçe görüşmelerine de yansıdı.

CHP belediye meclis grubu içerisinde aylardır süren gerginliğin son Ekim meclis toplantısında yerini bahar havasına bırakmış olmasında Genel Merkezin aldığı tavrın etkisi de yadsınamaz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatları tarafından, Belediye Başkanı Arda için açmış olduğu “Hakaret Davası” öncesinde anlaşılan o ki CHP’de birlik ve beraberlik görüntüsü verilmesi düşüncesi öne çıkmış durumda. 17 Aralık’ta ilk celsesi görüşülecek davanın seyri elbette çok önemli. Başta CHP olmak üzere tüm siyasi partiler bu mahkeme sürecini ciddiyetle takip edecekler.

Gelinen noktada CHP içerisinde parti içi uzlaşının öne çıkacağı birlik ve beraberlik görüntülerinin kamuoyuna yansıyacağı bir döneme girileceğini söyleyebiliriz.    

Gaziemir siyasetine Cumhur İttifakı muhalefetinin ise 17 Aralık sürecini “bekle-gör” politikası çerçevesinde takip edeceği anlaşılıyor.