Gaziemir Belediye Meclisi’nin Nisan ayı ilk toplantısında partiler arasında ülke gündemindeki konularla ilgili tartışmalarda dikkat çekti.

Türkiye; kabul ederek, TBMM’nde karar altına aldığı; Toplumsal Cinsiyet Eşitliği başlığı adı altında kadına yönelik şiddet ile mücadele, çocukların cinsel istismarının önlenmesini önceleyen İstanbul Sözleşmesi’nden imzalanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çekildiğini ilan etmesi ülke genelinde tartışılmaya devam ediyor.

Gaziemir Belediye Meclisi Nisan ayının ilk olağan toplantısında konuyu gündeme ilk taşıyan isim CHP Grup Başkanvekili Ünal Işık oldu. CHP’li Işık İstanbul Sözlşemesi’nin TBMM tarafından kabul edilerek kanunlaştığını, hal böyle iken Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile çıkılmasının yürürlükteki anayasaya aykırı olduğuna vurgu yaptı.

Işık’ın açıklamaların ardından, MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin söz alarak; Cumhur İttifakı olarak İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığının ilan edildiği Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ni yerinde ve doğru bulduklarını söyledi.

Şahin’e ise oturumu yöneten Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, CHP Meclis Üyesi Cemal Çalışkan’dan geldi. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasını tarihi bir hata olarak gördüğünü belirten Başkan Arda kadınların tepkisini ilk seçimde ortaya koyacağını ifade etti. CHP’li Çalışkan’da Ak Parti ve MHP’li üyelerin İstanbul Sözleşmesi’nin neresinden rahatsız olduklarını net olarak açıklamaları gerektiğinin altını çizdi.

Ak Parti meclis üyesi Ali Gönen’de yaptığı açıklamada kadın hakları ve kadınların korunmasının yalnızca İstanbul Sözleşmesi’ne bağlı olmadığını ifade ederken, bir süre önce kamuoyu gündemine gelen ve CHP’li bir yöneticiyle ilgili tecavüz iddialarının olduğunu ileri sürmesi tartışmaların fitilini daha da alevlendirdi. Söz alan CHP Meclis üyeleri Emin Aksoy ve CHP Grup Başkanvekili Ünal Işık, Ak Partili Gönen’i özür dilemeye davet ettiler. CHP’li Aksoy, Ak Partili Gönen’in genelleme yaparak CHP kurumsal kimliğine tecavüzcü demeye hakkı ve haddi olmadığını söyledi. Aksoy “Biz şimdi pudra şekercisi, kokain kullanan kişi, Ak Parti Genel Merkezi’nde çalışıyor olmasından yola çıkarak böyle bir genelleme yapabilir miyiz? Yapamayız. Sizde partimin gereğini yaptığı bir vakadan dolayı, kurumsal kimliğimizi sorumlu tutamazsınız” dedi. Aksoy’un sözleri karşısında Gönen konuşmasında CHP’nin kurumsal kimliğine saygısız davranmadığını, özür dileyecek bir yanlışında olmadığını söyledi.

İŞTE O TARTIŞMALAR;

MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ SELAHATTİN ŞAHİN;

“İstanbul Sözleşmesi'nin feshi uygundur. TV programlarından  kadına şiddet sahnelerinin kesilmesi acil bir ihtiyaçtır. İstanbul Sözleşmesi beklenilen karşılayamamıştır. Manevi değerleri, toplumsal düzen ve dengeyi tehdit etmiştir. Sözleşmeyi imzalamak kadar çekilmekte o ülke adına haktır. İstanbul Sözleşmesi'nin Cumhurbaşkanlığı imzası ile iptal edilmesi uygundur. Kadın haklarını sadece sözleşmeye bağlamak cehalet olduğu kadar bilinçli bir saptırmadır. İstanbul Sözleşmesi'nin bir satırını bile okumayanların, tahrik diline saptanması vahim bir işarettir.”

GAZİEMİR BELEDİYE BAŞKANI HALİL ARDA;

“Kadınlara karşı şiddet ve kadın cinayetleri artarak devam ediyor. Bir günde 8 kadının öldürüldüğü oluyor. Her ne kadar dikkat çeksek de İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi doğru bir karar olmadı. Kadınlar öldürülüyor, LGBT diyorsunuz. İmzalayan sizsiniz. Okumadan mı imzaladınız? Yasalar korumuyor artık kadınları. Ülkenin savrulduğunu düşünüyorum. Dünya kadar sorunumuz var, hiçbiri candan daha önemli değil. Maalesef çok defa dile getirmemize rağmen gencecik kadınlar ÖL D Ü RÜ LÜ Y O R. Biz burada konuşuyoruz, hiçbir şey yapmıyoruz. Kadınların çığlığı geliyor. Kadınların çığlıklarını yapılacak ilk seçimde duyacağınızı düşünüyorum.”

CHP MECLİS ÜYESİ CEMAL ÇALIŞKAN;

“kıl alacak gibi değil. İstanbul sözleşmesinin feshini nasıl savunuyorsunuz anlamıyorum. Gaziemir'de bu kadar kadının yüzüne bakarak nasıl savunuyorsunuz anlamıyorum. İstanbul sözleşmesi kadına ve aile içi şiddetin önlenmesidir. Bundan mı rahatsız oluyorsunuz? İstanbul Sözleşmesini siz imzaladınız, meclis tarafından getirilen kararı bir kişinin imzası ile kaldırdınız. Bu siyasi iradenizin yansımasıdır.”

AK PARTİ MECLİS ÜYESİ ALİ GÖNEN;

“İstanbul sözleşmesi ile ilgili yapılan eleştirilen haklı olduğunu düşünmüyoruz. Partimizin sözleşmesinin iptali ile açıklaması bellidir. LGBT ile ilgili oluşum toplumun kültürel değerlerini yaralamaktadır. Hükümetimizin kadın hakları ile ilgili aldığı tedbirleri hepimizi biliyoruz. İstanbul Sözleşmesine kadın haklarını korumak için ihtiyaç yok.  Ülkeler kendi imzaları ile sözleşmeye girdiğimi gibi yine bundan ayrılabilirler. Bunun örnekleri mevcuttur.  Kadınların korunması ile ilgili zaten anayasamızda maddeler var. Bunlarda zaten bunlar koruma altına alınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihine indiğimizde kadına seçme ve seçilme hakkını birçok ülkeden önce verilmiştir. LGBT'nin yıldızının parlatılması ve normalleştirilmesi bizi üzmektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde de Kadın Erkek Eşitliği komisyonu kuruldu ancak sonra Cinsiyet Eşitliği kuruldu biz bunu da eleştirdik ve şu an bizden üyelere komisyonda bulunmuyor. Türkiye'de 21 tane LGBT derneği bulunmaktadır ve bunların 13'ü terör örgütü ile ilişkilidir. CHP’de taciz ve tecavüz olayları gündeme geliyor. İstanbul Sözleşmesi’ni savunacaklarına CHP kendi içine baksın.”

CHP MECLİS ÜYESİ EMİN AKSOY;

“Ali Bey’i ben Melih Gökçek'e benzetiyorum. Umarım sonları benzemez. Kadın kadındır. Yani kadının CHP'lisi, AK Partilisi ve MHP'lisinden ziyade kadına kadın gözü ile bakmak lazım.  CHP burada cumhuriyeti kuran parti ve bunu kadınlar ile birlikte kurdu. Kadına yönelik saldırıyı Genel Başkanı da dahil hiçbir üyesinin izin vermeyeceği bir partidir. CHP'yi taciz ve tecavüzle aynı cümlede anmak kimsenin haddi değildir. Ben size o zaman 'esrarkeş' mi diyeyim?  İttifak ortakları da böyledir desem hakaret olur.  Ben bu yüzden bunu demem. CHP'de kadına sadece kadın gözüyle bakılır. Biz Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partinin üyesiyiz. Dünyada hiçbir kadına hak verilmezken, kadına seçme ve seçilme hakkını veren Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partiyiz”

AK PARTİ MECLİS ÜYESİ ALİ GÖNEN;

Benim CHP'lilerin tamamına böyle bir söylemim olmadı.  Ben sözleşmeden ayrılmamız durumunda kadına yönelik şiddetin artacağı konusundaki görüşe karşı çıkıyoruz. Biz bu görüşü söyleyenlerin samimi olması gerektiğini söylüyoruz. Medyadan da gördüğümüz kadarıyla bu tür olaylar CHP'de arttığını gördük. Bu anlamda benim tüm CHP'lileri suçlamam söz konusu olamaz.

CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ÜNAL IŞIK;

“Ocak ayında 37 kadın öldürüldü. Şubat ayında ise 40 kadın öldürüldü. Böyle bir ortamda İstanbul sözleşmesi hakkında söz almayı yakıştıramadım. İstanbul Sözleşmesini siz getirdiniz, siz kaldırdınız. Dizilerden bahsettiniz. Medyanın büyük bir çoğunluğu iktidarın yanında duran kanallar. Toplumdaki cinsel eğilimler ya da yönelimler sözleşmelerde belirlenmez. Önemli olan uygulayıcı olan iktidarın yönlendirmesidir. Kaldırılması çok büyük yanlış. Partilerimizin kurumsal kimliklerine dil uzatmak kimsenin haddi değil.  Biz yaşanan son olayı hiçbir partilinize ya da parti yöneticilerinize yüklemiyoruz. Yaşanan olaylar siz öyle bir sundunuz ki CHP'nin kurumsal kimliğine bağladınız.40 tane çocuğa tecavüz edilmiş bir vakıf ile ilgili devletin bakanı çıktı ve 'bir kereden bir şey olmaz.”

GAZİEMİR BELEDİYE BAŞKANI HALİL ARDA;

“Bende bu ülkenin savrulduğunu düşünüyorum. Dünya kadar sorunumuz var ancak hiçbirisi candan önemli değil. Çok defa dile getirmemize rağmen gencecik kadınlarımız öldürülüyor. Ancak biz sadece konuşuyoruz ve bir şey yapmıyoruz. Kadınların çığlığı geliyor, görüyorum”