İzmir İMO 17 Ağustos Depreminin Yıl Dönümünde Meşaleli Yürüyüş gerçekleştirdi
Yerel Haberci
Hava Durumu
Arşiv
Gazete Manşetleri
RSS Beslemeleri
Linkler
// echo $giris_bas;
AnaSayfam Yap
Sık Kullanlanlara Ekle
Bize Ulaşın
Ana Sayfa
Foto Galeri
Video Galeri
Linkler
AKTÜEL

İzmir İMO 17 Ağustos Depreminin Yıl Dönümünde Meşaleli Yürüyüş gerçekleştirdi

Facebook'ta paylaş
18/08/2021 , 20:51:22

1999 17 Ağustos Marmara Depreminin yıl dönümünde İzmir Alsancak`ta TMMOB İzmir İl Koordinasyonu, Konak Belediyesi, Karabağlar Belediyesi, İzmir Kent Konseyi, Konak Kent Konseyi, Karabağlar Kent Konseyi ve Karşıyaka Kent Konseyi tarafından bir etkinlik gerçekleştirildi.

Kıbrıs Şehitleri Caddesi`nde ilk olarak İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar tarafından bir basın açıklaması yapıldı. Ardından Şantiye Tozu tiyatrosu tarafından "Kargaşa" adlı sokak oyunu sergilendi.

Gündoğdu Meydanına kadar yapılan Meşaleli yürüyüşün ardından depremde kaybedilenlerin anısına denize karanfil bırakıldı.

 

İzmir İMO tarafından yapılan basın açıklmasında şu görüşlere yer verildi;

Cumhuriyet tarihinin en büyük depremlerinden biri olarak kayıtlara geçen 1999 Gölcük depreminin üzerinden 22 yıl geçti. 7,4 büyüklüğündeki deprem tüm Marmara bölgesini etkilemekle birlikte can kayıpları ve ekonomik sonuçları itibariyle tüm Türkiye`yi sarstı.

1999 Gölcük Depremi sonrasında depremin neden olduğu yaralar sarılırken bir yandan da deprem öncesi alınması gereken tedbirlerin düşünülmesi gerektiği tüm çevrelerce benimsendi. Bu fikir birlikteliği sonucunda güvenli ve sağlıklı bir yaşam, yapılaşma ve çevre için nelerin yapılması, ne tür önlemlerin alınması gerektiği konularında fikirler öne sürüldü, bunların toplamı olarak kamu kurumlarınca strateji ve eylem planları oluşturuldu. Ancak bugün geriye dönüp bakıldığında aradan geçen 22 yılda olası deprem zararlarını azaltma çalışmalarının toplumların/kurumların kendiliğinden yaptığı çalışmalardan öteye gidemediği görülmektedir.

Yapı Stokumuzun Durumu Kaderine Terk Edilmiştir

Ülkemizin yapı stokunun durumu belirsizliğini korumaktadır. 2017 yılına kadar bitirilmesi hedeflenen bina envanterinin tamamlanamamış olması mevcut yapı stokunun iyileştirilmesini de mümkün kılmamaktadır. Bu binaların tespiti ne yazık ki deprem tarafından son derece ağır bedeller karşılığı yapılmaktadır. 30 Ekim depremi sonrası TBMM’de oluşturulan Deprem Araştırma Komisyonu raporunda kamu bina stokunun %40`ının deprem dayanıklılığının yetersiz olduğu ve güçlendirilmesi gerektiği söylenmektedir. Okulların, yurtların, kreşlerin, hastanelerin sayısı, ne kadarının tarandığı, ne kadarı hakkında yıkım, güçlendirme veya kullanım kararı verildiği konusu tahminlerin ötesinde değildir.

Kentsel Dönüşüm Rant Odaklı Politikalara Teslim Edilmiştir

Kentsel yenileme ve kentsel dönüşüm konusu bugüne kadar daha çok gayrimenkul piyasasının talepleri doğrultusunda gündeme getirilmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca  6 milyon 700 bin binanın  riskli olduğu ifade edilmektedir. Kentsel yenileme ve kentsel dönüşüm konusu, çağdaş ve demokrasisi güçlü olan ülkelerde sadece mekân düzeyinde değil; sosyal, ekonomik ve mekânsal gelişmenin bir bütünü olarak ele alınmalıdır. Vatandaşa verilen 190 milyon TL uzun vadeli kredinin günün ekonomik koşulları, inşaat maliyetlerindeki artışlar ve gelir düzeyindeki düşüşler dikkate alındığında yetersiz olmasının yanı sıra ödenemez bir durumla karşı karşıya kalındığı görülmektedir.

DASK`ın İzmir`de hasar gören 26.675 konutla ilgili toplamda yaptığı 276 milyon TL`lik ödemenin özellikle orta hasarlı binalarla ilgili finansman sorununa bir destek olmasının çok gerisinde kaldığını göstermektedir. TBMM araştırma komisyonunca bu konulara bir çözüm önerisi geliştirilememiştir.

İmar Affı Başlı Başına Cinayettir

Hâlihazırda yapı stokumuzla ilgili belirsizlikler ve tehlikeler ortadayken bir de üzerine siyasal iktidarlarca çıkarılan imar afları can ve mal kayıpları tehdidini büyütmektedir. İmar affı toplumun sağlıklı ve güvenli konutlarda yaşamasını belirsizliğe sokmaktadır. Mühendislik-mimarlık hizmeti almayan yapıların yasallaştırılmasıyla, doğa olayları karşısında hasara uğramaları halinde sorumluluk, bu kararı alan siyasi iktidarın üzerindedir.

Sonuç Olarak,

Bizler; mühendis, mimar ve şehir plancıları yıllardır benzer sorunlara dikkat çekiyoruz. Bu sorunların çözümü ise bilinmez değildir. Nitekim bu sorunlar ve çözümler kamu kurumlarının raporlarında ve eylem planlarında da yer bulmaktadır. Ancak gelinen noktada bu eylem planlarında yer alan ve ilgili kuruluş ve meslek odalarınca dile getirilen önerilerin neredeyse hiçbiri hayata geçmemiştir.

Ülkemizde depreme dair alınacak önlemler, yapı üretiminin nitelikli ve güvenli bir şekilde yürütülmesine dair eksik bilgi ve söylenmemiş söz kalmamıştır. Karar vericileri daha da geç olmadan ve zaman kaybetmeden topluma olan sorumluluklarını yerine getirmeye, nitelikli mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin verilmesi amacıyla TMMOB tarafından hayata geçirilmeye çalışılan meslek alanlarımıza dair düzenlemelere ket vurmaya değil destek olmaya davet ettiğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.

 

 

Henüz Yorum Yapılmamış. İlk Yorumu Siz Yapmak İstermisiniz ?


Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
17/04/2024 , 12:06:42
AKTÜEL
17/04/2024 , 11:29:39
YAŞAM / MAGAZİN
18/04/2024 , 09:19:14
GAZİEMİR
15/04/2024 , 12:38:32
GAZİEMİR
15/04/2024 , 11:27:01
AKTÜEL
15/04/2024 , 11:21:27
AKTÜEL
 
Köşe Yazarları
Köşe Yazarları
Editörün Seçtikleri
Gaziemir'den Tüm Dünyaya Yerel Haberler. Bizi Aşağıdaki Sosyal Medya Hesaplarından Takip Edebilirsiniz.
Bizi Takip Edin