3 Mayıs 1944 yılında hakkına açılan “Türkçülük ve Turancılık” davasında yargılanan Nihat Atsız’ın ortaya koyduğu savunma ve Alparslan Türkeş’in ‘Başbuğ’ olarak liderliğini üstlendiği Milliyetçi Hareket kendi Ülküsü doğrultusunda mücadelesini sürdürüyor.

     3 Mayıs’ı Milletçiler Günü olarak her yıl düzenlediği etkinliklerle kutlayan MHP Türk Milliyetçiliği davasının önem ve anlamını gündeme taşıyor.

     MHP Gaziemir İlçe Teşkilatı’da her yıl düzenlediği etkinliklerin bir yenisini daha Sarnıç Piknik Alanı’nda gerçekleştirdi. Etkinliğe aralarında MHP MYK Üyesi Metin Keskin,MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, İzmir Ülkü Ocakları Başkanı Erkan Yıldız, belediye meclis üyeleri, ilçe yöneticileri ve çok sayıda üye katıldı.

     Törende konuşan MHP Gaziemir İlçe Başkanı Köksal Koç şu ifadeleri kullandı; “Bundan 80 yıl önce başlayan bir destanı yaşamak ve yaşatmak için burada toplanmış bulunuyoruz.  80 yıl önce bugün tabutluklarla, işkencelerle başlayan ve zindanlarda devam eden bir mücadele ruhu doğmuştu. Bu mücadele ruhu Atsız Bey, Başbuğumuz Alparslan Türkeş ve dava arkadaşlarının azmi, kararlılığı ve cesareti ile vücut bulmuş, bugünlere dek gelmiştir. Turanın ve Türkçülüğün suç sayıldığı, romantik bir hayal kabul edildiği dünlerden, Turan ülküsünün adım adım gerçekleştiği bir Türk yüzyılına gelmiş bulunmaktayız. Özünde insan sevgisi olan Türk milliyetçiliği, toplumun tümünü kucaklayan, kardeşlik hukukunu yücelten, birleştirici, ayrışmadan uzak, gelişime açık, demokrasi ve insan haklarını ön planda tutan yönleriyle diğer toplumların milliyetçilik anlayışından çok uzaktır, çok farklıdır ve asla ırkçılık değildir. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin ifadeleriyle ‘Türk milliyetçiliği, Türk milletinin özü, istiklal ve istikbal iradesinin özgüvenidir.’ Türk milliyetçiliği Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran iradedir. Etnik ayrımcılığı körükleyen, farklılıklarımızı kaşıyan hasım niyetlerin aksine Türk milliyetçiliği ayrımcılığı bütünüyle reddeder. Merhum Hüseyin Nihal Atsız Bey’in milliyetçiliğe karşı başlatılan alçak saldırılara karşı cesurca karşılık vermesi 3 Mayıs 1944 olaylarının fitilini ateşlemiştir. 3 Mayıs 1944 günü, Ankara’da toplanan Türklük davasının inanmış neferleri muazzam bir şuurla Türk milliyetçiliğine sahip çıkmışlardır. Türk milliyetçilerinin haksızlığı kabullenmeyen, zulme karşı eğilmeyen, asil ve soylu tavırları gıpta edilecek ve asla unutulmayacak bir mücadele olarak tarihte yerini almıştır. Türk milliyetçilerini sindirmek, yıldırmak, karanlıkta bırakmak isteyen dahili ve harici şer odakları; inanmışlık karşısında diz çökmek zorunda kalmışlardır. Türk milliyetçilerine tabutlukları mezar yapmaya çalışanlar 3 Mayıs 1944 yılında anlamışlardır ki;  Yıllarca sömürülmüş Türk ülkelerine olan ilgimiz, zulme maruz kalmış soydaşlarımıza sevdamız Turancılık ise, evet sonsuza kadar Turancıyız. Milletimizi çok sevmek suç ise, bu suçu işlemeye devam edeceğiz, kıyamete kadar Türk milliyetçisiyiz. Bilmeyenler bilsin; biz, dünyanın en geniş coğrafyasına sahip olan 300 milyon nüfusuyla varlığını koruyan, zalimlerin korkusu, mazlumların umudu Büyük Türk Milletiyiz! Bu duygu ve düşüncelerle; 3 Mayıs Milliyetçiler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor, Devletimizin Kurucu Lideri Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Başbuğumuz Alparslan Türkeş’i, büyük Türk milliyetçisi Nihal Atsız’ı, 3 Mayıs 1944’ün tüm kahramanlarını, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle, minnetle, saygıyla anıyorum; ruhları şad olsun. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.”