Yerel Haberci
Yerel Haberci
Hava Durumu
Arşiv
Gazete Manşetleri
RSS Beslemeleri
Linkler
// echo $giris_bas;
AnaSayfam Yap
Sık Kullanlanlara Ekle
Bize Ulaşın
Ana Sayfa
Foto Galeri
Video Galeri
Linkler

GÜNNUR BERBER

Sen kendini ‘Altın’ bil!

Toplam Görüntülenme: 497
Facebook'ta paylaş GÜNNUR BERBER Kimdir ?

Dolunay; mor menekşenin ardı sıra boyası soyulmuş,  paslanmış, ince parmaklıklı demir pencerenin önündeki yatakta oturan kızın gözyaşlarını fark etmiş, silmek için olanca gücüyle odayı aydınlatmaya çabalıyor. Tavanları rutubetten akmış, yeşil boyalı bu küçük dikdörtgen odada; yayları kızın gerilmiş sinirlerinin tam tersi iyiden gevşemiş iki yatak yan yana anca duruyor. Birinde Nazlı yatıyor öbüründe erkek kardeşi.  Kerem uyuyor taklidi yapıyor, Nazlı kendi iç dünyasında kaybolmuş; fırtınalı bir denizin ortasında kalan küçük bir balıkçı kayığı gibi nereye gittiğini kavrayamadan savrula savrula rotasını bulmaya çabalıyor. Kerem fark ettirmeden mahmur gözlerle ablasına bakıyor. Yarı aralanmış kapının ardında duran anne nefesini tutmuş Nazlı’nın gözünden akan her damla yaş ile tekrar doğum sancısı çekiyor. Daha fazla dayanamıyor Nazlı kızının yanına usul usul varıyor. Oturuyor yanı başına,  dolunayın aydınlattığı iri siyah gözlerine bakıyor.

  – Kim o, diyor.

Annesi anlamasın diye gözlerini tek hamlede silen ama burnu bir domates gibi şiş Nazlı anlamazlıktan geliyor. - Kim, kim?, diyor.

– Şu uğruna uykularını terk edip camlarda kaldığın, diyor.

Kerem atlıyor lafa.

 – Halil, diyor, – Hani şu İbram Ağaların oğlu, küçük olanı.

Nazlı Kerem’e bağıramadan annesi sığ bir çığlık atıyor. –Hani şu Hacı Mahmutların kızı Sevinç ile... Hani evlenme niyetinde olan.

Kız “Ana” diyecek oluyor. Anne eliyle ağzını kapatıyor Nazlı’nın.

– Sus, diyor -Sakın! Dilin söylemesin. Ben şeytanı melek suretinde çok gördüm bu dünyada, hep başkasının olanı güzel gösterir durur. Hem başkasına helal olmaya niyetlenenden sana yar mı olur?

-“Anam” diyor Nazlı utana sıkıla,  “Ağlamam bundan ya olmayacak sevdaya düşmüşüm;  bodur boyum, kalın belim, kemerli burnumla kendimi görmeden. Ne yapacaktı ya Halil bu üzerimde ki pazen kıyafetler ile beni mi beğenecekti? Sevinç’i beğenecekti ya tabi hep ipekten entarileri, boyu da selvi gibi, hem de ince belli...”

 Nazlı konuştukça annenin sancıları artıyor, bıçak sancısı gibi derinleşiyor. Henüz Nazlı 8, Kerem 1 yaşındayken kocasının öldüğü günleri hatırlıyor; geçinebilmek kimselere muhtaç kalmamak için gündelik yevmiye ile çalıştığı kapıları nasıl aşındırdığını, bahçelerde mahsul toplamaktan nasır tutan ellerini, o ellerle gece boyunca satmak için ördüğü yelekleri,  aklı almasa bile okusunlar diye didinişini kısacası onları bir çiçek gibi suladığı, kimselere muhtaç bırakmadığı, gözünden sakınıp büyütmeye çalıştığı yıllarını. Şimdi kızı bir sevdaya düşmüş kendini beğenmiyor, kıyafetlerine, fakirliğine içerleniyor.

Kerem dişlerini sıkmış dudağını büzmüş sinirle ablasına bakıyor. Menekşe pencereden çekilmiş boynunu bükmüş küskün; Benim de boyum bodur ama yine de göz alırım, diyor.

Anne dudaklarını ısırmış sanki duyduklarını hafızasından atmak ister gibi gözlerini kapatıp zamanı geriye almaya çalışıyor.

 

Nazlı kendi dünyasında onları fark etmiyor, anlatmaya devam ediyor ; “O’nu sevmiyor her istediğini yaptığı için O’na değer veriyor gibi yapıyor sonra da itip, kakıyor; anlamıyorum anlayamıyorum o itip kaktıkça Halil O’na daha çok bağlanıyor”. 

 Annesi derin bir iç çekiyor, kızarmıyor ki Nazlı 19’unda bir çocuk hala, başını kokluyor koynuna basıyor.

“Şimdi beni iyi dinle güzel kuzum, demir gibi dövülmeye alışmış insandan altın gibi saf durmasını bekleyemezsin” diyor ve anlatıyor “Herkes kendi değerini kendi belirler. Kimisi demirdendir en çok onlardan var bu yeryüzünde; güçlü görünür ama azıcık nemde pas tutar. Yani en ufak sıkıntıda dertte güçlü duramaz. Sonra iyi bakılmak ister hep. Sarıp sarmalanmak, sıkıntıdan uzak saklanmak ister.

Gümüş gibi insanlar da vardır mesela demirden daha nadir bulunur daha dayanıklıdır. Ama yine de demir gibi karalar bağlamaya elverişlidir. Başkası onun tozunu isini alsın diye bekler.

 Oysa Altın öyle mi?

Kendi değerini, kıymetini bilir, kimseye aldırış etmez, kulak asmaz öyle yıkılmamak karalar bağlamamak için dıştan bir kaba kılıfa falan da ihtiyaç duymaz, hiç bir iklim onu yolundan şaşırtamaz. Anlayacağın havada gam da olsa sıkıntı da O’na bir şey olmaz.

Ondandır ya kuzum kimi insanın hamuru demirdendir; dövülmeye alışmıştır bir kere. Onu dövüp şekle sokana yar olur. Gerçekten sevilmenin ne olduğunu öğrenememiş insandır. Ondan sevmeyi de beceremez. Sevgi gördü mü şaşırır anlayamaz, kaçar.

Kimi insanın hamuru altındandır; sıcak sözlerle, uslu dokunuşlarla kalbini eritene varır gönlü. Sevginin naiflik olduğunu bilir. Çünkü sevginin ne olduğunu öğrenmiştir.

Sen hem hiç Altın'ın oraya buraya atıldığını gördün mü? Göremezsin tabi çünkü ona sahip olan şanslı görür kendini ya sır gibi saklar bütün gözlerden nazara gelmesin diye ya da gururla takar taşır seni göğsünde.

Sen kendini altın bil annem. Ben seni dövmeden, bir şekle sokmaya çalışmadan olduğun gibi sevgi dolu büyüttüm. Seni en derinlerime saklamaya çalıştım hep. Bana diyorsun ki boyum kısa belim kalın. Şimdi sana altın versem şekline mi bakarsın değerine mi ?”

Nazlı için için ağlıyor annesinin göğsüne başını daha sıkı bastırıp kokluyor derken çocukluğundaki gibi orada uyuyup kalıyor, yay ninni edasıyla gıcırdıyor, dolunay sessizce üzerlerini örtüyor.

 

 

Önceki Yazıları

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

KAYIP ZAMANIN PEŞİNDE / GÜNNUR BERBER

29/12/2022

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Naftalinleyip sandığa kaldırdığın kanatlarını çıkarma vakti…

25/07/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Ah O Güzel Komşuluklar...

25/07/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Uyansam yeniden çocukluğumdaki bayramlara...

06/06/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Ateşe Pervane Kelebekler

20/05/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

“Kahraman Ordumuza”, İstiklal Marşı'nın kabulünün 100.Yılı!

11/05/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Biz büyüdük ve kirlendi dünya!

11/05/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Kim Engel Olabilir ki Güneş'e Dokunmamıza

11/05/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Organik Sevgi

11/05/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Tebeşir kokulu çocuklar

11/05/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Her şey zıddıyla hayat bulur

11/05/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Sen kendini ‘Altın’ bil!

12/05/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Badem Çiçeği

12/05/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Annem hadi son kez sar beni, babam usulca ört üstümü...

12/05/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Sahi, sevgi neydi?!

12/05/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Değerli (mi) sin?

12/05/2021

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Ah Dünya! Sen güneşe pervane, Bense hala senin derdinde...

07/12/2019

GÜNNUR BERBER

Yerel Haberci

Her Şey Bitmeden Hatırla

12/05/2021

Facebook'ta paylaş

GÜNNUR BERBER

29/12/2022 , 14:20:51
GÜNNUR BERBER
25/07/2021 , 12:29:48
GÜNNUR BERBER
25/07/2021 , 12:09:54
GÜNNUR BERBER
06/06/2021 , 18:24:22
GÜNNUR BERBER
20/05/2021 , 12:31:17
GÜNNUR BERBER
11/05/2021 , 14:30:03
GÜNNUR BERBER
11/05/2021 , 14:29:35
GÜNNUR BERBER
11/05/2021 , 14:29:16
GÜNNUR BERBER
11/05/2021 , 14:28:58
GÜNNUR BERBER
Yeni kitaplar, yeni defterler... Onları sarmalamak için sabırsızlıkla bekleyen süslü kaplar...
11/05/2021 , 14:28:40
GÜNNUR BERBER
11/05/2021 , 14:26:42
GÜNNUR BERBER
12/05/2021 , 12:25:28
GÜNNUR BERBER
Bütün bir kışı gelecek olan baharın hayaliyle geçirmişti. Nicedir sağlıkla mutlulukla geçirdiği her güne,her aya,her mevsime şükür ederdi etmesine ama artık bahar ayları bir başka anlam taşıyordu onun için.
12/05/2021 , 12:25:13
GÜNNUR BERBER
12/05/2021 , 12:25:01
GÜNNUR BERBER
12/05/2021 , 12:24:48
GÜNNUR BERBER
12/05/2021 , 12:24:35
GÜNNUR BERBER
07/12/2019 , 11:36:56
GÜNNUR BERBER
12/05/2021 , 12:24:12
GÜNNUR BERBER
 
Köşe Yazarları
Köşe Yazarları
Editörün Seçtikleri
Gaziemir'den Tüm Dünyaya Yerel Haberler. Bizi Aşağıdaki Sosyal Medya Hesaplarından Takip Edebilirsiniz.
Bizi Takip Edin